Karine Ne Demek?
Kanuni Karineler
Kanundan kaynaklanan, açıkça kanunda belirtilenlere kanuni karineler denmektedir. Bu tip karineler kendi içerisinde adi ve kesin olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ayrımın en önemli sebebi ispat noktasında ortaya çıkmaktadır. Aksi ispat edilebilenlere adi aksi ispat edilemeyenlere ise kesin karine denmektedir. Kanunda kendine yer bulamayan hakimin takdirine bırakılanlara ise fiili karine denir.
Adi Karineler
Bunların aksinin iddia edilmesi ve ispatlanması mümkündür. Aşağıda vereceğimiz örneklerle bu durumu pekiştireceğiz.
Örnek 1: Evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu husus aksi ispatlanabilir bir durumdur. Baba olmadığını iddia eden koca, soy bağının reddi davasıyla ispat edebilir.
Örnek 2: Kişi, ölümüne kesin gözle bakılan bir durum içinde kaybolur ve cesedi bulunamazsa nüfus kütüğüne ölü olarak kaydedilir. Okyanusa düşen ve paramparça olan hiçbir yolcunun kurtulamadığı uçakta yolculuk yapan ve cesedi bulunamayan kişi gibi. Bu durumda kişi ölü kabul edilir ve kütüğe kaydedilir. Kişinin ölmemiş olması aksine ispat oluşturur.
Örnek 3: Kişi bir ölüm tehlikesi içinde kaybolur veya uzun bir süredir kişiden haber alınamazsa kişi gaip sayılır. Kişinin gaip sayılabilmesi için ölüm tehlikesi içinde kaybolma halinde en az bir yıllık sürenin geçmesi gerekir. Uzun süreden haber alamama için ise haber alınamama süresi beş yıl olmalıdır. Bu durumda ilgili kişilerin başvurusu halinde gaiplik kararı verilir. Kişinin daha sonradan çıkıp gelerek mahkemeye başvurması ile hakkındaki gaiplik kararı mahkeme tarafından kaldırılır.
Örnek 4: Miras hukuku açısından müteveffalardan hangisinin önce öldüğü tespit edilemiyorsa aynı anda öldükleri kabul edilir. Lakin bu durumun aksi her zaman ispat edilebilir.
Örnek 5: Bazı hallerde iyiniyete hukuki sonuç bağlanmaktadır. Bu gibi durumlarda iyiniyetin varlığı esastır. İyi niyet karinesinden faydalanan ispat yükünden kurtulur. Karşı taraf bu durumun aksini iyiniyetin söz konusu olmadığını kanıtlayabilir. Kişinin kötü niyetli olduğunu ispat edebilir.
Örnek 6: Eşler boşanmış olsa bile boşanmadan sonra üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası eski kocadır. Koca soybağının reddi davası açarak baba olmadığının ispatını sağlayabilir. Kadın boşandıktan sonra üç yüz günlük iddet süresini beklemeden yeni bir evlilik yapmışsa ve çocuk ikinci evlilikte doğmuşsa çocuğun babası ikinci evlilikteki kocadır. Soybağının reddi davasıyla ikinci koca bu durumun aksini ispat edebilir.
Örnek 7: Kanuna göre taşınır bir malın zilyedi aynı zamanda onun maliki olarak kabul edilir. Zilyet olunmasa da mülkiyet konusunun aksi ispat edilebilir.
Örnek 8: Borç senedinin borçlunun elinde olması borcun ödendiğini gösterir. Alacaklı borç senedinin borcun ödenmesi sebebiyle değil de başka bir sebepten dolayı borçlunun zilyetliğinde olduğunu her zaman ispat edebilir.
Kesin Karineler
Aksinin ispatlanması mümkün olmamaktadır. Kanun tarafından korunurlar. Kesinlik teşkil etmeleri hak kayıplarına sebep olabilmektedir. Kesin karinelere ilişkin örnek verecek olursak;
Örnek 1: Tapu kütüğündeki kayıtların herkes tarafından bilindiği. Bir taşınmaz satın almak isteyen kişi tapu siciline kayıtlı olan şeyleri bilmediğini iddia edemez. Etse dahi bu iddiası dinlenmez. Çünkü tapu sicili ilgili herkese açıktır.
Örnek 2: Çocuğu doğuran kadın, çocuğun annesidir. Bir kadının çocuğunu başka bir kadın doğuramayacağına göre bu hüküm de kesinlik teşkil etmektedir. Aksinin ispat edilmesi mümkün değildir.
Örnek 3: 18 yaşını dolduran kişilerin ergin olması. Ergin olmanın tek şartı on sekiz yaşını tamamlamaktadır bu sebeple bu şartı sağlayan herkes ergindir; başkaca bir şart aranmaz.
Örnek 4: Evliliği en az bir yıl sürmüş olan eşlerin, boşanmak için her ikisinin birden mahkemeye başvurması veya açılan davanın diğer eş tarafından kabul edilmesi evlilik birliğinin temelden sarsıldığını gösterir. Hakim bu hususta aksi bir karar veremez.
Örnek 5: Yerleşim yerini değiştirmek isteyen kişi öncelikle yeni bir yerleşim yeri edinmelidir. Yeni bir ikametgah yeri edinmeyen kişi yerleşim yerini değiştiremez. İkametgah adresi; kişinin sürekli oturma amacı güttüğü yerdir.
Örnek 6: Hakkında dava açılan kişi süresi içerisinde dava dilekçesini cevap vermezse, dava dilekçesinde yazan davacı tarafından ileri sürülen tüm iddiaları reddettiği kabul edilir.
Fiili Karineler
Fiili karineler kanuniden farklı olarak bir kanun maddesinde düzenlenmemiş ve kanunlarca bir anlam yüklenmemiştir. Kesin olarak bilinen olaydan veya hayatın olağan akışına uygun durumlardan, hayat tecrübelerinden hareket ederek bilinmeyen bir olguya ulaşmak amaçlanır. İspat yükünü değiştirmezler. Müddei iddiasını ispatla mükellef olmaya devam edecektir.
Örnek 1: Trafik kazasının olduğu gece havanın yağmurlu olması ve yolların kaygan olduğuna,
Örnek 2: Kişinin sürekli öksürüyor ve baygınlık geçiriyor olması, kişinin hasta olduğuna,
Örnek 3: Kişinin okuma, yazma bilmemesi uyarı tabelasını anlamadığına.
5271 Sayılı Türk Medeni Kanununda Düzenlenen Karineler
4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda hüküm altına alınan karinelerden bazıları şunlardır:
- Ölüm ( TMK 31. madde)
- İyiniyet (TMK 3.madde)
- Babalık (TMK 285. madde) (aksi babalık davası ile ileri sürülebilir)
- Mülkiyet Karinesi (TMK 985. madde)
- Taşınmazlarda (TMK 992. madde)
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda Düzenlenen Karineler
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen karinelerden bir kısmı aşağıdaki gibidir:
- Teselsül Karinesi (TTK 7. madde) Birden fazla kişi ticari bir iş dolayısıyla bir kişiye karşı birlikte borç altına girerlerse, alacaklıya karşı müteselsil olarak sorumlu olurlar.
- Ticari iş (TTK 19. madde) Tacir olanın borçları da ticari borçtur.
- Zıya (TTK 874. madde)
- Gemi Sicili (TTK 974. madde)
- Kabul şerhinin poliçenin tesliminden önce çizilmesinin kabulden kaçınmış kabul edileceği (TTK 699. madde)
- Bir eşyanın taşıyıcı tarafa teslim edilmesi, taşıma sözleşmesinin var olduğuna ispat olacağı (TTK 856. madde)
Yargıtay Kararı
Yargıtay’ın 4. Hukuk Dairesinin 2021/1125 Esas, 2021/4381 Karar Sayılı ve 09.07.2021 tarihli kararında;
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davalı … tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, davalı … tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
davalı … tarafından …’ın hesabına banka havalesi ile gönderilen 9.100,00 TL ve 84.943,44 TL’nin hangi sebeple gönderildiğinin belli olmadığı, havalenin borcun ödenmesine karine teşkil ettiği, bunun aksinin … tarafından ispat edilemediği, ..
..taraflar arasındaki yakın ilişki gözetildiğinde icra takibine konu bononun ve … ile … arasında düzenlenen temliknamenin muvazaalı olduğu kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
…temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA …
Sonuç
Karinelerin bir kısmının ispatı mümkünken diğer bir kısmının ispatı ise mümkün değildir. Kanuni ve fiili olarak ikiye ayrılır. Kanuni olanlardan aksi ispat edilebilenler adi, ispat edilemeyenler ise kesin karinelerdir. Kanuni de mahkeme veya hakimin takdir yetkisi yokken fiili karineler takdiri delil olarak kabul görmekte, hakimin takdir yetkisi söz konusu olabilmektedir. Her ne olursa olsun karineler belirsizliğin giderilmesinde, ispat yükünün belirlenmesinde büyük önem taşımakta ve yine yargılama sürecini hızlandırmakta, kolaylaştırmakta mutlak gerçeğe ulaşılmasında rol oynamaktadır.