Kambiyo Senedi Nedir?
Kambiyo Senedi Zamanaşımı
Kambiyo senedi zamanaşımı süresi, uygulamada merak edilen hususlar arasında yer alır. Vadesi gelen ve fakat ödenmeyen bir bono, günlük kullanımıyla senet ve sair kambiyo senedi söz konusu olduğunda hamil, kambiyo senedine özgü haciz yolu ile icra takibine konu edilebilir. Hamilin, düzenleyene karşı ileri sürebileceği talepler için 3 yıl süre ile zamanaşımı düzenlenmiştir. Çekte ise, hamil tarafından ileri sürülebilecek talepler, ibraz süresini takiben 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Zamanaşımında mühim olan, ibraz süreleridir. Çek, düzenlendiği yerde ifa edilecekse düzenlendiği tarihi takiben 10 gün; bir başka yerde ifa edilecekse 1 ay; çekin düzenlendiği yer ile ödeme yeri farklı kıtalarda ise 3 ay içinde ibraz edilmelidir. Kambiyo senedi uyuşmazlıklarında hatalı veya ihmali işlemlerde bulunmak suretiyle hukuki ve maddi kayıp yaşamamak için deneyimli bir ticaret hukuku avukatından hukuk yardımı talep etmek, uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözümlenmesi adına en doğru yaklaşım olacaktır.
Kambiyo Senedine İtiraz
Kambiyo senedine itiraz; şayet borçlu, imzanın kendisine ait olduğunu reddetmiyor ve fakat ilgili borcun ifa edildiğini, ertelendiğini, zamanaşımına uğradığını veya bir başka hususa dair itirazını, borca itiraz olarak ileri sürebilir. Kambiyo takibine itiraz prosedürü, ilamsız icra takibine kıyasla daha katı şartlara tabi kılınmıştır. Çünkü, bu tür bir durumda alacaklı, talebini dayandırabileceği bir çeke, bonoya, poliçeye veya emre yazılı senede sahiptir.
Kambiyo senedine itiraz, yani kambiyo senetlerinde borca itiraz noktasında önemli hususlardan birisi de borca itiraz süresidir. Kambiyo senedinde borca itiraz süresi, İcra Müdürlüğünce düzenlenen ve borçlunun adresine irsal edilen ödeme emrinin borçluya ulaşmasını takiben 5 gündür. Borçlu, kambiyo senedinde borca itiraz etmek istiyorsa, söz konusu 5 günlük süre zarfında yazılı şekilde itiraz etmelidir. Kambiyo senedinin icra takibinde sözlü itiraz geçerli değildir.
Kambiyo senedinde borca itiraz, icra mahkemesine yapılır. İcra mahkemesi tarafından alınan başvuru dilekçesinin ardından duruşmalı olarak inceleme yapılır. Kambiyo senedinde borca itiraz edildiği zaman, ilamsız icranın aksine icra takibi devam eder. Bu süreçte, alacaklının istemi halinde borçlunun mal varlığı haczedilebilir; fakat, borca itiraz incelenene değin, hacze konu malların satışı mümkün değildir. Kambiyo senedinde borca itiraz dilekçesinin hukuki açıdan muntazam düzenlenmesi önemlidir.
İcra mahkemesi, borca itiraz dilekçesinde belirtilen hususlarda inceleme yapar. İtiraz dilekçesinde belirtilmeyen hususlara ilişkin inceleme yapması söz konusu değildir. Bir diğer ifadeyle, şayet borçlu, yetkiye ilişkin bir itiraz ileri sürerse, mahkeme hakiminin zamanaşımına yönelik incelemede bulunabilmesi mümkün değildir. Alacaklı yahut alacaklının vekili, borca itiraza ilişkin yapılacak duruşmada bulunmalıdır. Aksi takdirde, takipte itiraz edilen kısma yönelik geçici surette takibin durmasına karar verilir.
İşbu karara ise 6 ay içinde itiraz edilebilir. Kambiyo senedine dair icra takiplerinde borca itirazın kabul edilmesi halinde icra takibi durur ve kararın kesinleşmesi halinde iptal olur.
Kambiyo Senedi Menfi Tespit Davası
Kambiyo senedi menfi tespit davasına sıkça konu edilen uyuşmazlıklar arasında yer alır. Kahir ekseriyeti kambiyo senedinden vücut bulan borçlarla alakalı olarak açılan menfi tespit davalarında arzu edilen ilamın elde edilebilmesi, sürecin hatalı veya ihmali işlemler nedeniyle hak ve menfaat kaybı olarak geri dönmemesi adına, emsal davalarla deneyim kazanmış yetkin bir avukata vekaletname vermek suretiyle davanın takibini sağlamak en doğru yaklaşım olacaktır.
Kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla alacağını takibe konu eden alacaklı karşısında borçlu dezavantajlı durumdadır. Bu itibarla, kambiyo senetleri alacaklının elini güçlendiren kuvvetli bir delil niteliği taşır. Zira, kambiyo senedine özgü haciz yolu ile takibe konu edilen borçlarda borçlunun borca yahut imzaya itiraz etmesi, icra takibinin durmasını sağlamaz; icra takibi ilerler ve alacaklı lehine neticelenir. İcra takibini durdurmak ve senetteki borcunu ifaden kaçınmak isteyen borçlu, menfi tespit davası açmalıdır.
- Menfi Tespit Davası Nedir?
Menfi tespit davası, borçlu olduğu ileri sürülen kişinin borçlu olmadığını ispatlamak amacıyla alacaklıya yönelik açtığı davadır. Menfi tespit davası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.106’da düzenlenmiştir. İşbu kanunun ilgili hükmü;
“Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.”
- Kambiyo Senedine Özgü Haciz Yoluyla Takipte Menfi Tespit Davası
Borçlu, borçlu olmadığını ispat adına menfi tespit davası açmalıdır. Açılan menfi tespit davasında borçlu olduğu ileri sürülen kişi lehine karar çıkmasıyla; davacı hem borçlu olmadığını ispat edecek hem de hakkında başlatılmış icra takibi varsa, icra takibinin durdurulmasını sağlayacak yahut paranın alacaklıya ödenmesine mani olacaktır. Menfi tespit davası, kambiyo senedine mahsus takibe başlanmadan evvel ya da takip başladıktan sonra açılabilir.
İcra takibine itiraz etmiş ya da etmemiş olmak, icra takibine başlanmasının ardından menfi tespit davası açılabilmesine herhangi bir etkisi bulunmaz. Kişi, takibe itiraz etse de etmese de menfi tespit davası yoluna gidebilir; zira, borca veya imzaya itiraz takip hukukuna dair bir hadiseyken, menfi tespit davası maddi hukuka dairdir. Bu bakımdan, borçlu olduğu ileri sürülen kişinin menfi tespit davası sayesinde elde edeceği fayda, itiraz prosedüründen farklı ve avantajlıdır.
Borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olduğu kabul edilir. Borçlu olduğu iddia edilen kişinin menfi tespit davası açması, hakkında başlatılan icra takibinin durması için tek başına yeterli değildir. İcra takibinin durdurulması, talep halinde ve teminat karşılığında mümkündür; ancak, menfi tespit davası, icra takibine başlandıktan sonraki süreçte açılmışsa, teminat karşılığında icra takibi durdurulamaz. Yalnızca hacze çevrilmiş malların icra veznesindeki parasının alacaklıya ifasına mani olunabilir.
Borçlu olduğu iddia edilen davacı tarafından açılan menfi tespit davasının davacı lehine sonuçlanması halinde, davacının borçlu olmadığı mahkeme kararıyla hüküm altına alınır ve bu hususta alacaklının tekrar dava açması mümkün değildir. Borçlu lehine mahkeme kararı verilmesiyle birlikte, hakkında başlatılmış olan icra takibi durur ve kararın kesinleşmesiyle birlikte icra takibi sonlanır. Davacının malları üzerinde haciz mevcutsa haciz kalkar; haczedilen mallar satılmışsa, malların satışından elde edilen miktar borçluya ödenir.
Borçlu olduğu ileri sürülen kişinin menfi tespit davasını kazanması ve talebi olması halinde, haksız ve kötü niyetli alacaklı hakkında alacağın beşte birinden az olmamak kaydıyla tazminat ödenmesine karar verilir. Dava, alacaklı olduğu ileri sürülen kişi lehine sonuçlanırsa, borçlu olduğu iddia edilen kişinin borçlu olduğu ve borcun varlığı kesin hükümle karar altına alınır. Öncesinde ihtiyari tedbir kararı verilerek başlanmış ve fakat durdurulmuş icra takibi mevcutsa, icra takibine devam edilir.
Menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması ve alacaklının daha önceden talep etmesi halinde ve icra takibinin durdurulmuş olması koşuluyla, alacağın beşte birinden az olmamak kaydıyla borçlu aleyhine tazminat ödenmesine karar verilir. Son derece önemli sonuçları olan menfi tespit davasında hukuki ve maddi kayıp yaşanmaması adına, emsal davalarla deneyim kazanmış bir avukattan hukuki yardım talep etmek en doğru yaklaşım olacaktır.
- Menfi Tespit Davasını Kimler Açabilir?
Kambiyo senedi dolayısıyla borç altına giren kişiler menfi tespit davası açma hakkını haizdir. Söz konusu kişiler; kambiyo senedindeki borcun ifası istemiyle kendisine başvurabilecek olan asli borçlular ile müracaat borçlularıdır. Menfi tespit davası, cirantalar ve aval verenler tarafından da açılabilir. Menfi tespit davası açmak isteyen kişinin, kambiyo senedinde imzasının mutlak surette yer alması gerekir. Kambiyo senedinde imzası olmayan kimselerin menfi tespit davası açabilmesi mümkün değildir.
- Menfi Tespit Davası Kime Karşı Açılır?
Menfi tespit davasında davacı; son hamil ve senette imzası yer alan ve bu nedenle senet bedelini ifa ettikten sonra davacıya karşı müracaat hakkını kullanabilecek cirantadır. Borçlu olduğu ileri sürülen kişi, lehtar ve hamil aleyhine ya da hamil ve cirantalar aleyhine menfi tespit davası açabilir; yalnızca, senedin lehtarı aleyhine de dava açılabilir.
- Menfi Tespit Davası ile İleri Sürülebilecek Hususlar
Kambiyo senedinden vücut bulan bir borca ilişkin açılan menfi tespit davasında borçlu olduğu iddia edilen kişi, borçlu olmadığı ispat edebilmek için muhtelif nedenler ileri sürmek suretiyle bunların ispatına çalışır. Bu noktada avukat yardımı almak, elverişli ispat araçlarının kullanılarak ileri sürülenlerin ispatlanması adına en doğru yaklaşım olacaktır. Menfi tespit davasında borçlu;
- Senedin hükümsüz olduğunu,
- Senedin bedelsiz olduğunu,
- Borcun zamanaşımına uğradığını
- Borç ilişkisi dışında bir başka sebeple kişisel bir defi hakkını haiz olduğunu ileri sürebilir ve ispat etmek kaydıyla senette yazılı borcu ifadan kaçınabilir.
Senedin hükümsüzlüğünden kasıt; senedin şekil şartlarındaki noksanlığı, senedin sahteliğini, senedi imza altına alanın temsil yetkisini haiz olmamasını, senedin imzalanmasında iradenin cebir veya tehdit gibi iradeyi etki altına alan haller dolayısıyla sakatlanmış olmasını ifade eder. Senedin bedelsiz olmasından kasıtsa, senedin düzenlenme nedenini oluşturan asıl borç ilişkisinden doğan bir sebeple borçlar sorumlu olunmamasını ifade eder .
- Davada İspat Yükü
Menfi tespit davası, borçlu olduğu iddia edilen kişinin yani davacının hangi sebeplerle borcu olmadığını ileri sürmekte olduğuna göre ispat yükünün değiştiği bir davadır; ancak, kural gereği menfi tespit davasında ispat yükü borçlu olduğu iddia edilen davacı üzerindedir. Menfi tespit davasının son derece teknik bir dava olması, hukuki müktesebattan yoksun kişilerce takibini güç kılmaktadır. Bu bakımdan, avukat desteği almak davanın müspet seyri açısından mühimdir.
Kambiyo Senedi Ne Demek?
Kambiyo senedi kıymetli evrakın bir alt türü olarak Türk Hukuk Sisteminde düzenleme alanı bulan, ekonomik ve ticari yaşamın önemli araçlarındandır. Kambiyo senedi sebepten soyuttur. Bu nedenle; kambiyo senendi, kambiyo senedinin düzenlenmesine neden teşkil eden temel hukuki ilişkinin muteberliğinden müstakildir. O halde, kambiyo senedinin kayıtsız ve koşulsuz borç ifasını kabul niteliği haiz olduğu açıktır. Borcun ödenmesini kayıtsız ve şartsız kabul niteliği taşıması, kambiyo senedi için zaruri unsurlardandır.
Sonuç
Kambiyo senedi, Türk Ticaret Hukuku düzenlemelerinde kıymetli evrakın bir alt türü olarak düzenleme alanı bulmuştur. Kambiyo senedi, hak doğurucu niteliğe sahip olup TTK’de; bono, poliçe ve çek olarak üç başlıkta incelenir. Kambiyo senedi, sair kıymetli evraktan farklı olarak yüksek tedavül yeteneğini haizdir. Bu bakımdan, ticari yaşamda kredi ve ödeme aracı olarak da kullanılabilen kambiyo senedi; imzaların bağımsızlığı ilkesinin geçerli olduğu ve sıkı şekil şartlarına bağlanan önemli ticari araçlardandır.