Kovuşturma Nedir?

Kovuşturma nedir sorusuna bir cevap verebilmek için öncelikle yargılamanın aşamalarından olan soruşturma aşamasına hakim olmak gerekir. Kovuşturma evresi soruşturma aşamasının iddianamenin hazırlanmasıyla birlikte sona ermesi sonucu mahkemenin süreci yürütmeye başladığı aşamayı ifade etmektedir. Bir ceza muhakemesi işlemi olarak bilinen kovuşturma evresi soruşturma evresinin aksine herkese açık şekilde gerçekleştirilir. Kovuşturma evresi kural olarak mahkemenin yapacağı duruşma sonucunda vereceği hükmün kesinleşmesiyle sona erer. Duruşmanın ne şekilde olacağı ve mahkeme tarafından hangi kararlara hükmedilebileceği “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Kovuşturma

Kovuşturma

Kovuşturma bir ceza muhakemesi kavramı olup yargılamanın soruşturma evresinden sonra gelen safhasını ifade etmek için kullanılmaktadır. Bir ceza muhakemesi işlemi olarak bilinen kovuşturma evresi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ikinci maddesinin f bendinde tanımlanmış olup buna göre iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte başlayan ve hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade etmektedir. Bu aşamada davanın açılmasıyla birlikte süreç soruşturma evresinin aksine mahkeme tarafından yürütülür.

Kovuşturma evresinin ceza muhakemesi işlemi olmasının bir sonucu olarak özel hukuk davalarında karşımıza çıkmaz. Sadece ceza yargılamalarında görülür ve mahkemenin kontrol ve denetiminde olan safhayı ifade etmek için kullanılır. Dolayısıyla kovuşturma evresinin görüldüğü mahkemeler de yalnızca ceza davalarının görüldüğü ceza mahkemeleridir.  Cumhuriyet savcısının iddianame düzenlemesinin akabinde kovuşturma yapmaya yetkili mahkemeler genel ve özel nitelikli mahkemeler şeklinde sayılabilir. Genel görevli mahkemeler Asliye Ceza Mahkemesi ile Ağır Ceza Mahkemesi olarak kabul edilir. Özel mahkemeler ise Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, Çocuk Mahkemesi, İcra Ceza Mahkemesi, Fikri Ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi şeklinde sayılabilir.

Soruşturma evresinde şüpheli hakkında “yeterli şüphe” oluştuğuna kanaat getiren Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. Bu iddianamenin düzenlenmesiyle birlikte mevcut suç şüphesi yargılama yapmaya yetkili olan merciler tarafından da öğrenilmiş olur. Ancak soruşturma evresi iddianamenin düzenlenmesiyle değil bu iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle sona erer. Kovuşturma aşamasının da başlangıcı kabul edilen iddianamenin kabulü sonucu dava açılmış olur ve duruşma hazırlığı başlar. Soruşturma aşamasında şüpheli konumunda olan kişi iddianamenin kabulü ile birlikte sanık olarak adlandırılır.

Kovuşturma evresinin duruşma öncesi hazırlık aşamasında hakim duruşmaya kadar yapılacak iş ve işlemleri tespit eder ve bunları tutanak haline getirir. Bu tutanağa tensip zaptı denilmektedir. Tensip zaptı hakkında bilgi almak için “Tensip Zaptı Hazırlandı Anlamı Nedir?” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.

Hakim duruşma gününü belirleyerek duruşmada bulunması gereken taraflara ve diğer kişilere tebliğde bulunur. İddianame ile birlikte tebliğ edilen bu yazı da çağrı kağıdı olarak adlandırılır. Ceza Muhakemesi Kanununun 176. maddesi uyarınca çağrı kağıdının tebliğ edildiği gün ile duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunmak zorundadır. Şayet sanık cezaevinde ise cezaevine yazılacak olan yazı ile sanığın duruşmaya getirilmesi istenir. Ayrıca sanığa kendisini savunmak üzere mahkemeden bir talebi olup olmadığı, varsa bu taleplerin neler olduğu sorularak bildirmesi istenir. Müdafi de tebliğde bulunmak suretiyle duruşmaya davet edilir.

CMK m.77 hükmüne göre sanığın çağrılmasını istediği tanık ve bilirkişiler ile toplanmasını istediği bazı savunma delillerine ilişkin dilekçesini duruşma gününden en az beş gün öncesinde mahkemeye sunması gerekmektedir. Bu taleplerinin dayandığı ve bağlı olduğu olayları da dilekçesinde göstermesi gerekir. Bu talep dilekçesi üzerine verilen karar sanığa derhal bildirilir. Sanığın kabul edilen istemleri Cumhuriyet Savcısına da ayrıca bildirilir.

Kovuşturma evresinin belki de en çok önem arz eden kısmı sözlü şekilde gerçekleştirilen duruşma aşamasıdır. Duruşma kural olarak kamuya açık şekilde gerçekleştirilir. Dolayısıyla dava konusu olayla ilgisi olsun ya da olmasın duruşmaya katılabilir. Duruşmanın kapalı şekilde gerçekleştirilebileceği haller ise kanunda düzenlenmiş olup bunlar; genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâller ile sanığın henüz on sekiz yaşını doldurmadığı yargılamalardır. Ancak bu hallerde de açıklığın kaldırılmasına ilişkin karar nedenleri belirtilmek suretiyle tutanağa geçirilir.

Duruşmada hazır bulunması gerekenler CMK m.188’de sayılmış olup bunlar; hükme katılacak olan hakimler, Cumhuriyet savcısı, zabıt katibi ve kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği durumlar için müdafi şeklindedir. Kovuşturma evresinin önemli bir aşamasını teşkil eden duruşmaya başlarken hazır bulunması gereken ve çağrılan kişilerin duruşmaya gelip gelmedikleri tespit edilerek tutanağa geçirilir. İddianamenin kabulü kararının okunmasıyla duruşma başlar. CMK 191. maddede ise duruşmada sırasıyla okunacaklar belirtilmiştir. Buna göre;

  1. Sanığın kimliği tespit edilir, kişisel ve ekonomik durumuyla ilgili bilgi vermesi istenir,
  2. İddianame veya iddianame yerine geçen belgede bulunan suçlamanın dayanağını teşkil eden eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuken nasıl nitelendirildiği anlatılır,
  3. Sanığa kendisine yüklenen suç ile ilgili açıklamada bulunmak zorunda olmadığı ve bunun kanuni hakkı olduğu CMK m. 147’deki diğer haklarıyla beraber bildirilir,
  4. Sanık açıklama yapamaya hazır olduğunu bildirdiği takdirde sorgusu yapılır.

Kovuşturma aşamasında iddia ve savunma makamı bulunmakta olup objektif ve tarafsız bir merci önünde iddia ve savunmalarını yaparlar. Bu iddia ve savunmalara dayanak olabilecek her türlü delil ile beraber soruşturma aşamasında ortaya konmayan deliller de mahkemeye sunulur. Ancak mahkeme bazı hallerde delili reddeder. Bunlar; delilin kanuna aykırı olarak elde edildiği, ispat edilmek istenen olayın karara etkisi olmadığı ve talebin davayı uzatmak amacıyla yapıldığı hallerdir.

Kovuşturma evresinde delillerin tartışılması hususunda söz hakkı sırasıyla katılana veya katılan vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiye, müdafi yoksa kanuni temsilciye verilir. Katılan, katılan vekili veya Cumhuriyet savcısının açıklamalarına karşı sanık ve müdafinin cevap verme hakkı olduğu gibi sanık ve müdafinin açıklamalarına karşı da katılan, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısına cevap hakkı doğar. Kovuşturma evresinde yargılamanın sonucunda mahkemenin verebileceği hükümler; beraat, mahkumiyet, davanın reddi, davanın düşmesi, güvenlik tedbiri ve ceza verilmesine yer olmadığı kararlarıdır.

Soruşturma ve Kovuşturma

Kovuşturma evresinden farklı olarak soruşturma evresi mahkeme tarafından değil Cumhuriyet Savcısının kontrol ve denetiminde yürütülür. Soruşturma evresinde gizlilik esastır. Zira maddi gerçeğe ulaşmak temel amaçtır. Bu yüzden hakların kısıtlanması yoluna daha sık gidildiği evre olarak bilinir. Soruşturma evresi hızlı ve yazılı şekilde yürütülür. Bu aşamada bir suç şüphesi mevcut olduğundan sanık değil şüphelinin varlığı söz konusu olur. Soruşturma evresinin sonunda Cumhuriyet Savcısı suçun işlendiği hususunda “yeterli şüphenin” oluştuğu kanaatine vardığı takdirde bir iddianame düzenler. Bu iddianamenin mahkeme tarafından kabulüyle birlikte dava (kovuşturma) süreci başlar.

Şayet soruşturma evresi sonucunda Cumhuriyet savcısı toplanan deliller sonucunda “yeterli şüphe” oluşmadığı kanaatinde ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Bu karar suçtan zarar gören ve ile şüpheliye bildirilir. Bu karardan sonra aynı fiilden ötürü kamu davası açılabilmesi için CMK m.172 uyarınca yeterli şüphe oluşturacak yeni bir delil elde edilmeli ve sulh ceza hakimliği tarafından bu hususta karar verilmelidir. Aksi takdirde kamu davası açılamaz.

Kovuşturma Nedir

Sonuç

Kovuşturma ceza yargılamalarında görülen ve yargılamanın soruşturma evresinden sonra gelen evresini ifade etmektedir. Dolayısıyla kovuşturma evresi iddianamenin mahkemece kabulüyle başlayıp hüküm kesinleşinceye kadarki süreci tanımlamak için kullanılır. Bu evrede iddia ve savunma makamlarının karşılıklı olarak açıklamalarda bulunur ve iddia ve savunmalara karşı cevap vererek objektif bir merci önünde tartışırlar. Soruşturma evresinin aksine kovuşturma safhası kural olarak duruşma yapmak suretiyle kamuya açık ve sözlü şekilde gerçekleştirilir.

Kovuşturma aşamasında duruşmanın ne şekilde yapılacağı, duruşmada hazır bulunması gerekenler ve duruşma gününün tebliğ edilmesi suretiyle çağrılacaklar, tebliğ işleminin nasıl yapılması gerektiği, delillerin tartışılması aşamasında hangi sırayla söz hakkı verileceği, duruşmanın kapalı yapılabileceği veya yapılması gereken durumlar gibi hususlar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenmiştir. Şayet soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı toplanan delillerin yeterli şüphe oluşturmadığı kanaatine varırsa kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir ve kovuşturma aşamasına geçilmez.

Hukuki Yardıma mı İhtiyacınız Var?

Hukuk Büromuzda Görüşme Talepleriniz İçin: *0-542-782-9878*

* Telefonda ve Whatsapp!'tan danışmanlık hizmetimiz YOKTUR.
info@leventsamgar.com
·  Pazartesi – Cuma 09:00-18:00
 
Kocatepe Mahallesi Şehit Muhtar Bey Caddesi Tan Apt. No:13 D:12 Beyoğlu/ İSTANBUL

Related Posts

Leave a Reply

Büro ADRESİMİZDE görüşme talebiniz için;

Aşağıdaki iletişim araçlarını kullanabilirsiniz.

İletişim Sayfamıza Gitmek İçin Tıklayın

*Telefonda soru CEVAPLAMIYORUZ.

*Telefonda ve Whatsapp!’tan danışmanlık hizmetimiz YOKTUR.

info@leventsamgar.com Pazartesi – Cuma 09:00-18:00