İhtiyati Haciz Nedir?

İhtiyati haciz kurumunun amacı, konusu para ya da para ile ölçülebilen alacaklara karşı yapılacak takiplerde alacaklıyı korumaktır. İhtiyati haciz İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde düzenleme altına alınmıştır. Diğer bir anlatımla amacı ise borçlunun yapmayı amaçlaması muhtemel icra takibi önleyici hamleleri engellemektir. İhtiyati haciz bu anlam itibari ile tamamen alacağın korunmasına yönelik bir işlemdir. Ve sağladığı bu geçici koruma ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulacaktır. Kapsadığı hususlar bakımından çok geniş bir konu olan ihtiyati haciz, özetle bu bahsettiklerimizden ibarettir.

İhtiyati Haciz Nedir

İhtiyati Haciz Şartları Nelerdir?

İhtiyati haciz kararının mahkemeden talep edilmesi, birtakım şartlara bağlanmıştır. Buna göre kanunda belirtilen ilk şart, tedbir kapsamına giren ilgili alacağın konusunun para olması gerekmektedir. Diğer şart ise konusu para olan alacağın, rehin ile teminat altında bulunan bir alacak olmamasıdır. Aynı zamanda da bir borcun icra yolu ile tahsil edilebilmesi için de muaccel olması gerekmektedir. Takdir edilir ki vadesi gelmemiş bir borç, ihtiyati haciz kapsamında ele alınamayacaktır.

Borcun vadesinin gelmiş olması doğal bir şart gibi görünse de istisna durumlar bulunmaktadır. Bu istisnalar;

  • Borçlunun Türkiye sınırları içerisinde bir yerleşim yerine sahip olmamasıdır.
  • Borçlu olan kişinin; mal kaçırma ihtimalinin bulunması, mal kaçırmaya yönelik hazırlık halinde olması ya da kaçması. Borçlu kişi eğer bu filleri gerçekleştiriyorsa ancak eylemlerinin amacı bahsi geçen durumlara yönelik değilse istisnadan yararlanamaz. Örneğin borçlunun fabrikasının yanması durumunda, iradesi dışında gerçekleşen bir durum olduğundan ihtiyati haciz kararı uygulama alanı bulamaz

İstisna durumların özelliği, borç muaccel olmadan bu durumlar gerçekleşecek olursa kendiliğinden borç muaccel olmuş sayılır. Bu durumda alacaklı, İİK madde 264’te düzenlenen sürelere göre hareket etmesi gerekir. Aksi halde borç tekrar eski haline gelecektir.

İhtiyati Haciz ile İhtiyati Tedbir Farkları Nelerdir?

İhtiyati haciz aslında bakılacak olursa ihtiyati tedbir kapsamında ele alınması gereken bir yoldur. Ancak ayrıldıkları nokta amaçladıkları hususlardır. İhtiyati hacizde amaçlanan, yukarıda da bahsettiğimiz gibi teminattır ancak ihtiyati tedbirde, korunması gereken herhangi bir hak olabilmektedir. İhtiyati tedbir amacı gereği genel düzenleme saiki ile düzenleme altına alınmıştır. Ve fikrimizce en önemli fark ise ihtiyati tedbirin, neden yönünden kanuni bir sınırlamaya tabi tutulmamasıdır.

İhtiyati Haciz Talebi Nasıl Yapılır?

İhtiyati haciz için alacaklı iki türlü talepte bulunabilir. Borç hakkında icra takibine başlanmadan önce ve dava açıldıktan sonra… Dava açtıktan sonra talepte bulunacaksa, davanın açıldığı mahkemeye ilgili talebin yapılması yeterli olacaktır. İcra takibine daha başlanılmadan da talep edilmesi mümkündür.

İhtiyati Haciz Hangi Mahkemeden Talep Edilir?

İhtiyati haciz alacak davasından önce talep edilmesi durumunda HMK’da düzenlenen genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkeme belirlenecektir. Bu durumda ise alacağın miktarı ne olursa olsun dava, Asliye Hukuk Mahkemesi ya da Asliye Ticaret Mahkemesinde açılacaktır. Fakat bir istisna olarak kira alacakları düzenlenmiştir. Buna göre alacak eğer bir kiraya ilişkinse görevli mahkeme, Sulh Hukuk Mahkemesi olacaktır. Ve aynı zamanda alacak, özel mahkemelerin görev ve yetki alanlarına giren bir türden alacak ise bu durumda yine özel kanunda düzenlenen usule göre hareket edilecektir.

İhtiyati Haciz Teminat Miktarı Ne Kadardır?

İhtiyati hacizde, talep eden kişinin ödemesi gereken bir teminat bulunmaktadır. Bununla amaçlanan husus, çoğu zaman borçlunun ifadesine başvurulmadan gerçekleştirilen haciz işlemi sonucunca borçlu aleyhine oluşacak hak kayıplarının önüne geçilmektir. Teminatın ne kadar olacağı konusunda ise hakime bir takdir yetkisi verilmiştir. Ancak uygulamada genel olarak %15 oranında bir teminata hükmedilmektedir.

İhtiyati haciz talebi beraberinde yatırılan teminat, bazı koşulların yerine getirilmesi ile geri alınabilmektedir. Öncelikle takip, borçlu aleyhine kesinleşmiş ise takibin yapıldığı icra dairesine başvurulmak sureti ile takibin kesinleştiğini gösterir bir derkenar alınmalıdır. Bu işlemin yapılması ile ihtiyati haciz netleşecektir. Alınan bu derkenar, icra müdürü tarafından onay aldıktan sonra teminat iadesine yönelik dilekçe ve icra müdür tarafından onaylı derkenar ile ilgili mahkemenin kalemine müracaat edilmelidir.

İhtiyati Haciz Kararı Nasıl Uygulanır?

İhtiyati haciz kararının uygulanması, öncelikle yetkili olan makamdan talep edilerek başlamaktadır. Yapılan talep sonrası mahkeme lehte bir karar verecek olursa, icra dairesi tarafından borçluya ait olan taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerden olan alacakları haczedilecektir. İhtiyati haczin kendiliğinden sona ermemesi açısından ise alacaklının, muhakkak 10 gün içerisinde icra müdürlüğüne başvuruda bulunmalıdır. Eğer ki icra dairesi bu 10 günlük süre şartına uymadan bir işlem gerçekleştirdiyse borçlu, şikayet hakkını kullanabilecektir. Şikayet hakkının bulunmasının sebebi ise, bu sürelere riayet edilmesinin gerekliliği ve bunun tespitinin icra dairesinde bulunan memurlar tarafından re’sen gözetilmesi gerektiğidir. Borçlunun şikayet hakkını kullanmasında ise bir süre sınırlamasına gidilmemiştir.

İhtiyati haciz kararını uygulamaya yetkili olan icra dairesi ise, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde olan icra dairesidir. İcra dairesine tanınan bu yetki, kesin yetki olarak düzenlenmiştir. Belirtilmesi gereken önemli bir durum da icra memurunun, sadece kararda belirtilen borçluya ait malvarlıkları ile bağlı olacağıdır. Kararda bahsedilmeyen bir malvarlığı için icra memuru haciz işlemi başlatamayacaktır.

Dava konusu alacağın cinsi, Türk parası olmak zorundadır. Eğer mevcut borç döviz borcu ise yine bu kural uygulanacaktır. Mahkeme tarafından verilen kararın uygulaması esnasında meydana gelecek ve gereklilik arz eden masrafları, alacaklı peşin ödemek durumundadır.

İhtiyati Haciz Kararına İtiraz

İhtiyati haciz kararı konusunda alacaklı lehine bir hükmün kurulması, mahkemenin pozitif bir kanaat getirmesine bağlıdır. Mahkeme, eğer kararın verilmesi konusunda bir gereklilik görmez ise aleyhte bir hüküm açıklaması kaçınılmazdır. Alacaklı ise kararın gerekli olduğunu net bir şekilde deliller aracılığı ile ortaya koymak durumunda değildir. Mahkemenin geniş bir soruşturma yürütmesi ve bu vesile ile borçluyu dinlemesi ise yine bir gereklilik değil, mahkemenin takdirine kalmış bir durumdur. Diğer bir anlatımla mahkeme, borçlunun anlatımlarına gerek duymaksızın karar açıklayabilecektir. Ve mahkeme tarafından kurulan bu hüküm, yüksek yargıya diğer bir anlatımla istinafa taşınamamaktadır. Hal böyle olunca da borçlu nezdinde ciddi hak kayıplarının yaşanması kaçınılmaz olmaktadır.

Açıklanan bu alacaklı lehine hükümler karşısında borçlunun da hakkının savunulması açısından kanun koyucu, itiraz mekanizmasını getirme ihtiyacı hissetmiştir. Borçlunun, icra itiraz dilekçesi ile itiraz edebilmesi için ilk husus; açıklanan bu kararın, borçlunun bulunmadığı duruşmada açıklanmış olması gerekmektedir. Eğer bu koşul yerine getirilmiş ise borçlu, 3 husus üzerinden itirazını gerçekleştirebilir. Bunlar; kararın dayandığı sebeplere itiraz, mahkemenin yetkisizliğini öne sürerek itiraz ve teminata ilişkin konularda itirazdır. Açıklamak gerekirse;

  • Yetkiye itiraz, kararı veren mahkemeye karşı, yetkili olduğu iddia edilen mahkeme de belirtilmek sureti ile yapılabilir.
  • Teminata itiraz, alacaklının göstermesi gereken ancak hiçbir şekilde göstermediği, gösterdiyse de yeterli oranda göstermediği teminat üzerinden gerçekleştirilir. Mahkeme, itirazı yerinde bulursa ihtiyati haczi kaldırabilecek ya da teminatta değişiklik yapabilecektir.
  • Sebebe itiraz hususunda borçlu; borcun bir rehin ile güvence altına alındığını, borcun vade süresinin gelmediğini, aynı borç hakkında verilen ikinci bir ihtiyati haczin var olduğunu öne sürmek sureti ile bu itirazı gerçekleştirebilecektir. Mahkeme bu itirazı kabul ederse haciz kararı ortadan kalkacaktır.

İhtiyati Haciz

Sonuç

İhtiyati haciz hakkında açıklamalarımız bu şekildedir. Özetleyecek olursak alacaklı, borçlunun borcuna sadık kalmayacağı hakkında kaygılara sahipse davadan ve icra takibinden önce borçlunun sahip olduğu; taşınır, taşınmaz ve alacaklarına haciz koydurabilecektir. Alacaklının bunu yapmasındaki amaç ise mal kaçırılmasının önüne geçerek hak kaybına uğramak istememesidir. Genel hatları ve yukarıda değindiğimiz detaylar ile ihtiyati haciz işlemi bu şekildedir.

Hukuki Yardıma mı İhtiyacınız Var?

Hukuk Büromuzda Görüşme Talepleriniz İçin: *0-542-782-9878*

* Telefonda ve Whatsapp!'tan danışmanlık hizmetimiz YOKTUR.
info@leventsamgar.com
·  Pazartesi – Cuma 09:00-18:00
 
Kocatepe Mahallesi Şehit Muhtar Bey Caddesi Tan Apt. No:13 D:12 Beyoğlu/ İSTANBUL

Related Posts

Leave a Reply

Büro ADRESİMİZDE görüşme talebiniz için;

Aşağıdaki iletişim araçlarını kullanabilirsiniz.

İletişim Sayfamıza Gitmek İçin Tıklayın

*Telefonda soru CEVAPLAMIYORUZ.

*Telefonda ve Whatsapp!’tan danışmanlık hizmetimiz YOKTUR.

info@leventsamgar.com Pazartesi – Cuma 09:00-18:00