Boşanmada Mal Paylaşımı
Görüldüğü üzere kanun koyucunun edinilmiş mallara katılma rejiminin yasal mal rejimi olması yönünde kuvvetli bir iradesi vardır. Bunun sebebi ise edinilmiş mallara katılma rejiminin özellikle kadınları korumaya yönelik olmasından kaynaklanmaktadır.
İki mal rejiminde ortak nokta ise, evlenmeden önceki mallar kimin üzerine kayıtlıysa onda kalır. Boşanmada mal paylaşımında bu kişisel mallar dikkate alınmaz.
Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Olur?
Boşanmada mal paylaşımında temel kural evlilik birliği devam ederken edinilmiş malların yarı yarıya paylaşılmasıdır. Ancak eşlerin kişisel malları bu kapsamın dışındadır. Kişisel mal kimin ise boşanmadan sonra onda kalmaya devam eder. Eşlerin sahip olduğu kişisel mallar kanundan ya da eşler arasında yapılmış sözleşmeden ötürü olabilir. Kanundan doğan kişisel mallar TMK m.220’de şöyle sıralanmıştır:
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
- Manevî tazminat alacakları,
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Kanun ayrıca eşlere, edinilmiş mallara dâhil olması gereken bir mesleğin yürütülmesi ya da işletmenin çalışmasından elde edilen malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kararlaştırma imkânı tanımıştır. Eşler yine sözleşmeyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara değil kişisel mallara dâhil olacağını kararlaştırabilir.
Edinilmiş malların tanımı Medeni Kanunu 219’uncu maddesinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre edinilmiş mal; her eşin evlilik birliğinin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Tanımdan anlaşılacağı üzere emek karşılığı elde edilen mallar edinilmiş mallardır. Maddenin devamında özellikle edinilmiş mal sayılacak malvarlığı değerleri sıralanmıştır. Bunlar:
- Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
- Kişisel mallarının gelirleri,
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Edinilmiş mallara katılma rejiminde üçüncü mal türü de paylı mallardır. Kanun, belirli bir malın kendisine ait olduğunu iddia eden kimseyi bunu ispatlamakla yükümlü kılmıştır. Kime ait olduğu ispatlanamayan mallar ise paylı mal karinesi kapsamında her iki eşin de paylı mülkiyetinde sayılacağı düzenlenmiştir. Bu mallar da boşanmada mal paylaşımına dâhil edilir. Ancak daha üstün bir yararı olduğunu kanıtlayan eş diğerinin payını ödeyerek malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası
Boşanmada mal paylaşımı davası; boşanmayla sona eren eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesini konu edinir. Boşanmada mal paylaşımı davasının boşanma davasıyla birlikte açılamayacağını ancak ayrı davalar şeklinde açılabileceğini yukarıda ifade etmiştik. Boşanmada mal rejimi davasında öncelikli olarak belirlenmesi gereken husus eşler arasında hangi mal rejiminin etkili olduğudur. Eşler arasında başka bir mal rejimi belirlememişse boşanmada mal paylaşımında yasal mal rejimi yani edinilmiş mallara katılma rejimine göre tasfiye yapılır.
Bu dava ile eşler hem nakdi talepte hem de diğer eşte kalan malvarlığın iadesi talebinde bulunabilir. Boşanmada mal paylaşımı davasını belirsiz alacak davası olarak açılmalıdır.
Mal rejimi tasfiye aşamasında eşler arasında ortaya çıkan aşağıdaki değerler boşanmada mal paylaşımı davasında talep edilir:
- Eşlerin katılma alacağı,
- Değer artışı alacağı,
- Katkı payı alacağı
Katılma alacağı, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi sonucunda ortaya çıkan artık değer üzerinde belli bir oranda sahip oldukları alacak türüdür. Kanuna göre bu oran, artık değerin yarısıdır. Artık değer şu formülle hesaplanır:
Artık değer = Edinilmiş mallar + Eklenecek değerler + Kişisel mallara giden edinilmiş malların karşılıkları – Değer artış payları – Edinilmiş mallara giden kişisel malların karşılıkları – Borçlar
Eklenecek değerler Kanunun 229. Maddesinde iki bent halinde şöyle sıralanmıştır:
- Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
- Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler.
Değer artış payı alacağı ise eşlerden biri diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına parasal ya da parayla ölçülebilecek katkı sağlamış ve malda değer artışı meydana gelmişse katkı bulunurken hiç ya da uygun bir karşılık almayan eşin katkısı oranında alacaklı olmasını ifade eder. Boşanmada mal paylaşımı esnasında mal daha önce elden çıkarılmışsa hâkim, diğer eşe ödenecek olan değer artış payı alacağını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Katkı payı alacağı Türk Medeni Kanunda düzenlenmemiştir. Bu alacağın kaynağı Yargıtay ve Borçlar Kanunudur. Mal ayrılığı rejiminde ancak bu alacak söz konusu olabilir. Mal ayrılığı rejiminde diğer eşe ait mala hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın yaptığı katkı sonucu oluşan değer artışı karşılığında ortaya çıkan alacağı ifade eder.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Boşanmada mal paylaşımı davası diğer adıyla mal rejimi davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise mal rejimi boşanma sebebiyle sona ereceği için TMK m.214 gereğince boşanma davasına yetkili olan mahkeme aynı zamanda boşanmada mal paylaşımı davasında da yetkilidir.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Zamanaşımı
Boşanmada mal paylaşımı davasında TMK ayrı bir zamanaşımı süresi belirlememiştir. Ancak bu dava eşlerin katılma alacağı, değer artışı alacağı ve katkı payı alacağını konu edindiğinden esasında bir alacak davasıdır. TMK m.146 uyarınca; kanunda aksine düzenleme bulunmadıkça, tüm alacaklar 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu sebeple bu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu söyleyebiliriz. 10 yıllık sürenin başlangıcı ise boşanma davasının kesinleştiği tarihtir.
Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı
Anlaşmalı boşanma prosedüründe eşlerin belli bir takım konularda uzlaşmış olması gerekir. Bunlardan biri de mal rejimi tasfiyesi olmakla birlikte zorunlu bir unsur olarak kabul edilmemiştir. Yani eşler boşanmada mal paylaşımını sonraya bırakmak isteyebilirler. Mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaşmaya varmamaları anlaşmalı boşanmayı çekişmeli hale de getirmeyecektir. Eşler boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde boşanmada mal paylaşımı davası açabilir.
Ancak anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımında hiçbir alacak ya da hak talep edilmediği belirtilmiş ise bu davanın boşanma kararı kesinleştikten sonra açılması mümkün olmayacaktır. Bu şekilde açılan boşanmada mal paylaşımı davası mahkemece reddedilir.
Zina ve Hayata Kast Sebebiyle Boşanmada Mal Paylaşımı
Boşanmada mal paylaşımı davası zina ve hayata kast sebebiyle boşanılması durumunda açılmış ise mahkeme, kusurlu eşin artık değerdeki oranını hakkaniyete uygun olarak azaltabilir hatta ortadan kaldırabilir. Ancak bu durum diğer alacaklar için kusurlu eşin talep hakkını ortadan kaldırmaz. Katılma alacağının hakkaniyete uygun olarak azaltılması ya da tamamen kaldırılabilmesi için temel şart eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olmasıdır.
Sonuç
Boşanmada mal paylaşımı eşler arasındaki mal rejimine göre değişiklik göstermektedir. 01.01.2001 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun boşanmada mal paylaşımı kapsamında yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimini kabul etmiştir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde kural malların yarı yarıya paylaştırılmasıdır.
Boşanmada mal paylaşımı boşanma davasıyla birlikte talep edilemez. Ayrı iki dava şeklinde açılması gerekir. Ayrıca boşanma davası kesinleştikten sonra boşanmada mal paylaşımı davası görülür. Dava zamanaşımı süresi 10 yıldır.