Tehdit
Tehdit Suçu TCK
Tehdit suçu için birtakım şartların varlığı gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu açısından tehdit suçu oluşabilmesi için fail tarafından yapılan mağdurun veya bir yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği, malvarlığı bakımından zarara uğratılacağı ya da sair bir kötülük yapılacağı şeklinde bir korkutmanın mevcut olması gerekir. Dolayısıyla bu fiillerin gelecekte gerçekleştirilme ihtimali olduğu yönünde mağdura yapılmış bir bildirimin olması gerekir.
Bu bildirimin mağdurun iç huzurunu bozacak nitelikte olması ya da karar verme veya hareket etme özgürlüğünü kısıtlaması gerekmektedir. Fiilin mağdurda bir kaygı yaratmaya elverişli olmaması durumunda suçun oluştuğu söylenemez. Ayrıca mağdura yönelik gerçekleştirileceği belirtilen zararın haksız olması gerekir. Örneğin bir kimsenin borçlusuna karşı borcu ödemediği takdirde haciz işlemine başvuracağı şeklindeki ifadeleri tehdit suçu sayılamaz. Zira verilmesi söz konusu olan zarar haksız değil, bir borcun karşılığı olarak kabul edilen haklı bir taleptir.
Tehdit suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Dolayısıyla failin bu fiili kendi iradesiyle, bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekmektedir. Fail mağduru korkutmak suretiyle ve ciddiyetle bu fiili gerçekleştirmelidir. Aksi taktirde suç oluşmaz. Ciddi olmadığı herkesçe anlaşılan söz ve davranışlar açısından tehdit fiili gerçekleşmez.
TCK m. 106/2 hükmünde tehdit suçunun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli halleri düzenlenmiştir. Buna göre tehdit fiilinin ;
- Silah ile,
- Kişinin kendini tanınmaz bir duruma getirmesi suretiyle, imzasız bir mektup veya özel işaretler kullanılması yolu ile,
- Birden fazla kimse tarafından birlikte gerçekleştirilmek suretiyle,
- Mevcut olan veya mevcut oldukları kabul edilen birtakım suç örgütlerinin meydana getirdikleri korkutucu güçten yararlanmak suretiyle
işlenmesi durumları nitelikli hal teşkil eder.
17 Nisan 2020 tarihli ve 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7243 sayılı “Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 28. maddesi uyarınca bu suçun kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli olan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında arttırılır. Ayrıca fail hakkında hükmedilen hapis cezası ertelenmez.
Tehdit suçu niteliği gereği tehlike suçu sayılmaktadır. Yani tehdit konusu fiilin gerçekleşip gerçekleşmediğinin bir önemi yoktur. Örneğin bir kimsenin evini yakmakla ya da öldürmekle tehdit edilmesi sonucunda bu fiilleri gerçekleştirmek için herhangi bir girişimde bulunmasa dahi tehdit suçu oluşmuş sayılacaktır.
Tehdit fiilinin en çok karıştırıldığı suç tipi TCK m.107 hükmünde düzenlenen şantaj suçudur. Şantaj suçunda mağdur hukuka aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya ya da haksız şekilde çıkar sağlamaya zorlanmaktadır. Ancak bu zorlamanın kişiye belli bir kötülük yapılacağı veya haksız şekilde zarara uğratılacağından bahisle yapılması söz konusu değildir. Şantaj konusu eylem failin hak veya yükümlülüğünde olan bir şeyi yapması veya yapmaması şeklinde tezahür eder.
Örneğin failin kendisini taksirle yaralayan tapu memurunu kendisinden şikayetçi olacağından bahisle resmi belgede sahtecilik yapmak suretiyle bir taşınmazın kendi üzerinde gösterilmesi için zorlaması şantaj suçunu oluşturur. Zira şikayetçi olma eylemi hukuka aykırı veya haksız bir zarar olmayıp failin haklarındandır. Ancak bunun karşılığında fail mağdurdan bir suç işlemek suretiyle kendisine yarar sağlamasını istemektedir.
Tehdit Suçu Cezası
Tehdit suçu kapsamına giren üç farklı durum için kanunda öngörülen üç farklı ceza mevcuttur. Suçun kişinin malvarlığı açısından büyük bir zarara uğratılacağı veya kişiye sair bir kötülük yapılacağından bahisle işlenmesi durumu olan basit şekli için kanunda öngörülen ceza altı aya kadar hapis veya adli para cezasıdır. Suçun diğer basit şekli olan kişinin veya bir yakınının yaşam hakkına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına karşı bir saldırı yapılacağından bahisle işlenmesi durumunda ise fail altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK m.106/2 hükmünde düzenlenen ve suçun nitelikli hallerini oluşturan durumlar söz konusu olduğunda ise faile verilecek ceza iki yıl ile beş yıl arasında belirlenecek olan hapis cezasıdır. Tehdit suçu ile birlikte başkaca suçların da işlenmesi durumunda fail ayrıca bu suçlardan dolayı da cezalandırılır. Tehdit suçu iddiasıyla açılmış bir dava ceza miktarı dikkate alındığında 10 yıldan az ceza gerektiren bir suç olduğundan Asliye Ceza Mahkemesinde görülür.
Tehdit Suçu Şikayete Tabi Mi?
Kişinin malvarlığı açısından büyük bir zarara uğratılacağı veya kişiye sair bir kötülük yapılacağından bahisle basit şekilde işlenen tehdit suçu takibi şikayete bağlı suçlar arasında sayılmaktadır. Şikayet süresi altı ay olup bu süre mağdur tarafından fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren başlamaktadır. Suçun kişinin veya bir yakınının yaşam hakkı, vücut ve cinsel dokunulmazlığına saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle işlenen diğer basit şekli ve nitelikli halleri ise şikayete tabi değildir. Bu haller açısından dava zamanaşımı süresi içinde şikayet hakkı kullanılabilir. Bu süre TCK m.66/1 uyarınca beş yıldan fazla olmayacak şekilde hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar söz konusu olduğundan 8 (sekiz) yıldır.
Sonuç
Tehdit suçu kendisine veya bir yakınına zarar verileceğinden, malvarlığına yönelik bir saldırıda bulunacağından ya da haksız bir zarara uğratılacağından bahisle kişinin huzurunu bozma, bir konuda karar verme veya hareket etme özgürlüğünün kısıtlanması şeklinde gerçekleşir. Tehdit suçu kanunda belirtilen eylemlerden bahisle mağdura yapılmış bir bildirim, bu bildirimin gelecekte gerçekleştirilmesi ihtimalinin bulunması, mağdurun iç huzurunu bozacak veya karar verme ya da hareket etme özgürlüğünü kısıtlayacak nitelikte olması, faili korkutacak şekilde ve ciddiyette olması şartlarının varlığı halinde oluşmuş sayılacaktır.
Türk Ceza Kanununun 106. maddesinde düzenlenen tehdit suçu tehlike suçlarından olup tehdit konusu fiilin gerçekleşip gerçekleşmediği suçun oluşması açısından önem arz etmez. Kanunda ayrıca bu suçun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli halleri düzenlenmiş olup bu haller mağdurun daha fazla korkutulması veya fail karşısında güçsüz ve savunmasız konumda olmasından kaynaklanmaktadır. Suçun malvarlığına yönelik bir saldırı veya kişiye sair bir kötülük yapılacağından bahisle işlenmesi dışındaki basit ve nitelikli halleri şikayete tabi olmayıp zamanaşımı süresince şikayet hakkının kullanılması mümkündür. Tehdit suçu iddiasıyla açılmış bir davada görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Böyle bir davada avukat yardımına başvurulması faydalı olacaktır.