Mahsup Ne Demek?
Mahsup
Mahsup Nedir?
Özel hukuk alanında borçlu temerrüde düşmemiş olması şartıyla yapmış olduğu kısmi ödemenin ana borcundan düşürülmesini isteme hakkına sahiptir. Bu işlem tek taraflı olup alacaklının rızasının olmasına gerek yoktur. Alacaklı rehin veya kefalet yoluyla alacağının bir kısmını güvence altına almış ise borçlu yapmış olduğu kısmi ödemenin rehinle güvence altına alınan alacağa mahsup edilmesini isteyemez.
6098 Sayılı Borçlar Kanunun 101. ve 102. maddelerinde mahsup edilmeye ilişkin hükümler bulunmaktadır. Buna göre birden çok borcu olan borçlu, alacaklıya yapmış olduğu ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu bildirmelidir. Bu durumda yapılan ödeme borçlu tarafında beyan edilen borca karşılık ödenmiş sayılacaktır. Belirtilen borcu kapatacak veya borç miktarını azaltacaktır. Borçlu birden fazla borcu olmasına rağmen ödeme gününde alacaklıya hangi borcuna karşılık ödeme yaptığını bildirmezse, bu ödemenin alacaklının kesmiş olduğu makbuzda gösterilen borca binaen yapıldığı kabul edilecektir. Borçlunun derhal itiraz etme haklı saklıdır.
Birden çok borcun olması halinde yapılan ödemenin borçlu veya alacaklı tarafından hangi borca ilişkin olduğu belirtilmemişse; borçlardan birinin muaccel olması halinde bu borca yapıldığı kabul edilecektir. Borçlardan yalnızca biri değil, birden fazlası muaccel hale gelmişse; muaccel hale gelen borçlar aleyhine alacaklı tarafından takip yapılmış olması halinde ilk takip edilen borç için, borçlu aleyhine yapılmış bir takip yoksa vadesi en erken olan borca yapılmış olacaktır.
Yine birden fazla borcun vadesi aynı anda gelmişse, borçlu tarafından yapılan ödeme vadesi gelmiş borçların tamamına orantılı olarak mahsup edilir. Borcun vadesi gelmeden ödeme yapılmışsa güvencesi en düşük olan borç adına yapılmış olduğu kanun tarafından kabul edilir.
Mahsup Etmek
Ceza hukuku alanında mahsup hapis cezası alan hükümlünün cezasının indirilmesi konusunda söz konusu olmaktadır. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 63. maddesine göre; sanık veya şüpheli hakkında verilen hüküm kesinleşmeden, kişinin hürriyeti kısıtlanmışsa, kısıtlanmış olduğu süreler infaz edilecek ceza süresinden indirilecektir. Hürriyeti kısıtlanan kişi hakkında adli para cezasına hükmedilmişse, hürriyeti kısıtlanan bir gün yüz Türk Lirası sayılır ve adli para cezasından indirilir.
Hükümlü hakkında verilen hapis cezasından mahsup edilecek haller şunlardır:
- Hükümlünün tutuklu geçirdiği süreler,
- Hükümlünün gözaltında olduğu süreler,
- Hükümlünün gözlem altında olduğu süreler.
Tutuklama
Tutuklama sebeplerinden birinin varlığı ve şüpheli veya sanığın suçu işlediğine dair kuvvetli bir şüphe mevcutsa kişi hakkında tutuklama kararı verilebilir. Soruşturma evresinde tutuklama kararı Cumhuriyet Savcısının istemi sulh ceza hakiminin kararıyla verilirken kovuşturma safhasında ise mahkeme veya hakim tarafından sanığın tutuklanmasına karar verilebilir. Tutuklama sebeplerinin varlığı halinde tutuklama kararı yerine adli kontrol şartıyla serbest bırakılma kararı da verilebilmektedir.
Ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeye hallerde tutukluluk süresi en fazla bir yıl olabilir. Şartların ve zorunlu hallerin varlığı halinde bu süre altı ay uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin alanına giren davalarda ise en fazla iki yıl süre ile tutuklama kararı verilebilir. Zorunlu durumların varlığı halinde üç yıl daha uzatma verilebilir. İstisnai haller haklıdır. Sürelerin aşılması halinde mahkum olunan cezadan mahsup edilecektir.
Şüpheli veya sanık hakkındaki tutuklama kararı en kısa sürede kişinin yakınlarına haber edilir. Tutuklu kalınan süreler mahkum olunan hapis cezasından mahsup edilir.
Gözaltı
Yakalanan kişi derhal Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa soruşturma işlemlerinin tamamlanabilmesi için Cumhuriyet Savcısı tarafından kişinin gözaltına alınmasına karar verilebilir. En yakın hakim veya mahkemeye götürülme süresi hariç olmak üzere yakalama zamanından itibaren kişi en çok yirmi dört saat göz altında tutulabilir. En yakın hakim veya mahkemeye götürülme süresi ise on iki saati geçemez. Bu sürelerin aşılması halinde aşılan süre cezasından mahsup edilir ve kişi tazminat talebinde bulunabilir.
Şüpheli sayısının fazla olduğu durumlarda ve suçun toplu olarak işlenmesi halinde yapılan soruşturmanın, delillerin toplanmasının daha uzun zaman alacağı aşikardır. Bu gibi durumlarda Cumhuriyet Savcısı tarafından gözaltı süreleri birer günlük süreler olmak kaydıyla toplamda üç günlük süreyle uzatılabilir.
Cumhuriyet Savcısı tarafından gözaltı kararı verilebilmesi için suçun şüpheli tarafından işlendiğine dair somut deliller olmalıdır. Aynı zamanda soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için kişinin gözaltına alınmasının zorunlu olması gerekmektedir. Gözaltına alınan kişinin yakınlarından birine gecikmeksizin derhal haber verilir.
Gözaltında geçirilen süreler hükmedilen hapis cezasından mahsup edilir.
Gözlem Altına Alınma
Gözlem altına alınma kişinin akıl hastalığının olduğu şüphesi halinde uygulanan koruma tedbiridir. Suç işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunan kişinin gözlem altına alınmasın, uzman hekimin tavsiyesi üzerine soruşturma evresinde sulh ceza hakimi tarafından verilir. Kovuşturma evresinde ise gözlem altına alma kararı şöyle alınır; Cumhuriyet Savcısı ve müdafi dinlenir. Mahkeme gerek görmesi halinde sanığın resmi bir sağlık kurumunda gözlem altına alınmasına karar verir.
Gözlem altına alma kararı verilmesi halinde gözlem altına alınma süresi üç haftayı geçemez. Üç haftalık sürenin yeterli olmayacağına karar verilirse ek süreler verilebilir. Bu ek süreler her defasında üç haftayı geçmeyecek şekilde verilir. Gözlem altına alma süresi toplamda üç ayı geçemez.
Gözlem altına alma kararının verilebilmesi için şüpheli veya sanığın mutlaka avukatının olması gerekmektedir. Sanık veya şüphelinin müdafii olmaması halinde mahkemenin talebi üzerine barodan müdafi görevlendirilecektir. Gözlem altına alınma kararına karşı itiraz yolu açıktır.
Gözlem altında geçirilen sürüler mahkumiyet süresinden mahsup edilir.
Mahsup Edilen Sürelerin Mahkumiyetten Fazla Olması
Kişi hakkında mahkumiyet kararı verilmesinden ve kesinleşmesinden önce kişinin hürriyetini kısıtlayan tutuklama, gözaltına alma, gözlem altına alma gibi kararlar verilmiş ise buralarda geçirilen süreler mahkum olunan cezadan mahsup edilir. Tutuklu, gözaltında veya gözlem altında geçirilen süreler ceza davasında verilen mahkumiyet süresinden fazlaysa veya sadece adli para cezası verilmişse kişi haksız yere ceza infaz kurumunda kalması sebebiyle uğramış olduğu maddi veya manevi zararları devletten talep edebilir.
Sonuç
Mahsup etmek kelimesi hukuki anlamda daha çok özel hukuk ve ceza hukuku alanında kullanılmaktadır. Özel hukuk alanında borçların ödenmesi konusunda kendine yer bulmakta iken ceza hukukunda hapis cezasının infazın süresinin azaltılmasında dikkate alınır. Buna göre borçlu tarafından yapılan kısmi ödemeler borcun tamamından mahsup edilir. İstisnai haller kanunda ve makalemizde açıkça belirtilmiştir. Ceza hukuku alanında ise verilen hapis cezasının infaz süresinden düşülecek, hükmün kesinleşmesinden önce verilen hürriyeti bağlayıcı sebepler; tutuklu geçirilen süreler, göz altında ve gözlem altında geçirilen sürelerdir.
Kararın kesinleşmesinden ve cezanın infazına başlanmadan önce hürriyeti kısıtlayan yerlerde geçirilen süreler verilen mahkum olunan cezadan mahsup edilir. Mahsup edilen süreler esas kararla verilen mahkumiyet hükmünden fazla ise sanık lehine tazminat hakkı doğacaktır.