Miras Paylaşımı

Miras paylaşımı murisin ölümü ardından kalan mallarının vasiyetnameye uygun bir şekilde, vasiyetname yok ise yasal mirasçılara kanunda belirtilen miktarlar oranında paylaştırılmasıdır. Miras paylaşımı ölümünden önce muris tarafından atanmış mirasçılar var ise bu kişiler arasında yapılır. Muris, mirasçı atarken tamamen serbest değildir. Tüm malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunamayacağı haller de mevcuttur. Miras paylaşımı hususuna ilişkin bu haller kanunda tahdidi olarak sayılmıştır. Miras paylaşımı konusu çok geniş bir kavram olup makalemizde detaylı bir şekilde incelenecektir.

Vasiyetname Varsa Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Vasiyetname varsa miras paylaşımı murisin ölmeden önceki son istekleri doğrultusunda yapılır. Miras bırakan dilediğini vasiyetname ile mirasçı olarak atayabilmektedir. Vasiyetname ile miras paylaşımı yapmak üzere atanan mirasçılara iradi mirasçı demek de yanlış olmayacaktır. Atanmış mirasçılara iradi mirasçı denmesinin sebebi ise murisin ölümünden önce kendi istek ve şahsi iradesi ile miras paylaşımı yapmak üzere mirasçılarını belirlemiş olmasındandır.

Muris her ne kadar miras paylaşımı için atayacağı mirasçıları seçmekte özgür ise de tüm malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunamayacağı durumlar vardır. Murise saklı pay ile mirasçı olanlar var ise saklı paylar toplamı oranında miras bırakanın miras paylaşımı için tasarruf nisabı azalmaktadır. Saklı paylı mirasçıların miras paylaşımı konusunda iradi mirasçılar gibi vasiyetname ile atanması söz konusu olamaz. Saklı paylı mirasçıları belirlemede muris inisiyatif sahibi değildir. Saklı paylı mirasçılar ve saklı pay oranları Türk Medeni Kanununun ilgili maddesinde belirtilmiştir. Miras paylaşımı yapılırken saklı paylı mirasçı olup olmadığına dikkat edilmelidir. Vasiyetname yok ise miras paylaşma yasal mirasçılar arasında yapılır.

Miras Paylaşımı

Yasal Mirasçılar

Yasal mirasçılar kavramı miras paylaşımı amacıyla muristen geriye kalan bir vasiyetname olmaması durumunda önem kazanır. Yasal mirasçılar miras paylaşımı bakımından kanunda belirtilmiştir. Bu mirasçılar yine kanunda belirtilen oranlar ve miktarlar doğrultusunda mirasa hak kazanır ve miras paylaşımı yapılır. Miras paylaşımı yapılırken zümre mirasçılığı önem arz etmektedir. Bir zümrede mirasçı var ise diğer zümredeki mirasçıların miras paylaşımı ile mirasa hak kazanması mümkün değildir. Peki nedir zümre mirasçıları?

Zümre Mirasçıları

Zümre mirasçıları birinci, ikinci ve üçüncü zümre mirasçıları olmak üzere üç kategoriye ayrılarak sıralamaya tabii tutulmuştur. Birinci zümrede mirasçı varken ikinci zümredeki mirasçılar mirasa (miras paylaşımına) hak kazanamaz. Yine aynı şekilde birinci zümre mirasçıları olmayıp ikinci zümrede mirasçı var ise üçüncü zümre mirasa hak kazanamaz.

Birinci Zümredeki Mirasçılar

Birinci zümredeki mirasçılar miras bırakanın yani murisin altsoyudur. Murisin altsoyundan kasıt; çocukları, çocukları vefat etti ise torunları veya torun çocuklarıdır. Altsoy arasındaki miras pay oranı birbirine eşittir. Evlatlık da, kendini evlat edinenin altsoyu gibi tüm miras haklarını haizdir. Evlatlık, diğer alt soy ile aynı oranda mirastan pay alır ve miras paylaşımına katılır.

İkinci Zümredeki Mirasçılar

İkinci zümredeki mirasçılar murisin ana ve babasından oluşur. Birinci zümrede mirasçı olmaması halinde söz konusu olur. Ana ve babanın da miras payları eşittir. Ana ve baba miras bırakandan önce ölmüş ise altsoyları murise mirasçı olur.

Üçüncü Zümredeki Mirasçılar

Üçüncü zümredeki mirasçılar ise büyük ana ve büyük babadır. Bunların da miras payları eşittir. Birinci ve ikinci zümrede mirasçı olmaması durumunda miras bu zümrede paylaştırılır. Büyük ana ve büyük baba da vefat etmiş ise altsoyları mirasçı olacaktır.

Eşin Mirasçılığı

Eş zümre mirasçısı değildir. Sağ kalan eş tüm zümredeki mirasçılarla birlikte mirasçılık sıfatını haizdir. Eşin miras payı oranı birlikte mirasçı olduğu zümreye göre değişir. Birinci zümreyle beraber mirasçı ise toplam mirasın dörtte biri, ikinci zümre ile birlikte mirasçı ise dörtte ikisi, üçüncü zümre ile birlikte mirasçı ise mirasın dörtte üçüdür.

Saklı Paylı Mirasçılar Kimdir ve Saklı Paylı Mirasçıların Miras Payları Ne Şekilde Dağıtılır?

Saklı paylı mirasçılar Türk Medeni Kanununun 506. maddesinde tahdidi olarak sayılmıştır. Sayma usulüyle belirtilen bu kişiler sözleşmeyle, vasiyetnameyle veya bir diğer hukuki işlem ile genişletilemez. Kanunda belirtilenler dışında miras paylaşımı için saklı paylı mirasçı atanamaz. Miras paylaşımı sırasında bu tip mirasçılar çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü saklı paylı mirasçıların mevcut olması murisin malvarlığı üzerinde bulunabileceği tasarrufları kısıtlamaktadır.

Saklı Paylı Mirasçılar

Saklı paylı mirasçıların miras paylaşımı bakımından miras payları kanunda aşağıdaki şekilde belirtilmiştir:

  1. Miras bırakanın altsoyu için saklı payı, yasal miras payının yarısıdır.
  2. Miras bırakan öldüğünde ana veya babası mirasçılık sıfatlarını haiz ise ana ve babaya düşen miras payının dörtte biri saklı paydır.
  3. Murisin sağ kalan eşi de saklı paylı mirasçıdır. Sağ kalan eşin saklı pay oranı hangi zümreyle mirasçı olduğu seçeneklerine göre değişebilmektedir. Eş altsoyla veya anne ve babayla birlikte mirasçılık sıfatına haiz ise yasal miras payının tamamı, bunların dışındaki durumlarda ise miras payının dörtte üçü saklı paydır.

2007 yılına kadar kardeşlerde saklı paylı mirasçı idi. Şu an için kardeşlerin miras paylaşımı bakımından saklı payı bulunmamaktadır.

Belirtilen bu oran ve miktarlar murisin tasarrufta bulunamayacağı kısmı ifade eder. Murisin tasarruf edebileceği mal varlığı değerlerinin bir nevi sınırı çizilmektedir.

Mirasçılık belgesi noterden veya sulh hukuk mahkemesinden alınabilmektedir.

Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tenkis davalarına ilişkin kararlar temyize tabidir.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/5001 E.  2021/517 K.  sayılı 01.02.2007 tarihli kararda:

Davacılar, mirasbırakan …’in 12 no’lu bağımsız bölümü davalı … Vakfına bağış suretiyle devrettiğini, ancak temlik tarihinde mirasbırakanın hukuki ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi istemişlerdir.

Davalı vekili, davacıların mirasbırakanı…’in temlik tarihinde ehliyetli olduğunu, temlikin saklı payı zedeleme kastı ile yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mirasbırakanın akit tarihinde ehliyetli olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tenkis isteği yönünden ise davacıların saklı paylarının zedelendiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, “…Gerçekten de, mirasbırakan …’in bağışlama tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu raporuyla saptandığı, ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun(TMK) 565/3. maddesi uyarınca ölümünden önceki bir yıl içinde yaptığı bağışlamanın mutlak tenkise tabi tasarruflardan bulunduğu gözetilerek tapu iptali-tescil isteğinin reddedilmesinde ve terditli istek olan tenkis yönünden değerlendirme yapılmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur…

tenkis davası sonucu temyiz aşamasında yüksek mahkeme davacıyı haklı bulup davalının temyiz sebeplerini haksız bularak yerel mahkemece verilen kararın onanmasına karar vermiştir.

Tenkis Davası

Tenkis davası saklı paylı mirasçıların miras paylarına muris tarafından kasıtlı veya bilmeden halel getirilir ise bu tip mirasçılar tarafından zarara uğratılan, eksik alınan veya hiç alınmayan saklı payın tarafına ödenmesinin talep edildiği davadır. Tenkis davası açmanın bir süresi vardır. Kanunda belirtilen süreler içerisinde saklı paylı mirasçı tarafından dava açılmaması halinde, tekrardan talepte bulunulabilmesi mümkün değildir. Bu süre saklı paylı mirasçının saklı payına tecavüz edildiğini öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar ve bir yılın sona ermesiyle talep hakkı ortadan kalkar. Bir yıl içerisinde muhakkak bu dava açılmalıdır.

Tenkis davası murisin ölüme bağlı tasarruflarından veya sağlar arası kazandırmalardan belli bir oran ve belli bir sıra ile saklı pay miktarı karşılanana kadar bir takım azaltım, indirim yapılması veya iptal edilmesidir.

Kimler Tenkis Davası Açabilir?

Tenkis davası açabilecek kişiler Türk Medeni Kanununda belirtilmiştir. Bunlar altsoy, ana ve baba, eştir. 2007 yılından itibaren kardeşlerin miras paylaşımı bakımından saklı paylı mirasçılığı kaldırılmıştır. Tahdidi olarak sayılan bu kişilerden saklı payı tecavüze uğrayanlar bu tecavüzü öğrenmeden itibaren bir yıl içerisinde tenkis davası açmalıdır. Davanın açılacağı mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Tereke Nedir?

Tereke, miras bırakanın ölümü anında sahip olduğu tüm malvarlığı ve borçlarını ifade eder. Miras paylaşımı tereke doğrultusunda yapılır. Terekenin paylaştırılmasına ilişkin davada görevli mahkeme ise Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Murisin taşınır, taşınmaz vb. tüm malvarlığından borçlarının ve varsa saklı paylı mirasçıların saklı pay miktarlarının çıkarılmasıyla tasarruf nisabı hesaplanır. Tereke değeri mirasın açıldığı andaki değerleridir. Miras paylaşımı yapılırken bu husus dikkate alınır.

Miras Paylaşımı

Sonuç

Miras paylaşımı yapılırken öncelikle vasiyetname var mı yok mu diye bakılır. Bu husus miras paylaşımında yasal mirasçılardan çok murisin iradi mirasçılarına öncelik tanındığı, koruduğunu göstermektedir. Murisin yaşam boyu belki de canını dişine takarak yapmış olduğu birikimi yine kendi isteği ve iradesiyle seçtiği kişilere, belirlediği miktarlarda miras paylaşımı şeklinde pay edebilmesi en doğal hakkıdır. Vasiyetname olmaması halinde ise kanunda belirtilen yasal mirasçılar arasında mal paylaşımı yapılacaktır. Saklı paylı mirasçıların saklı payları ise herhalde korunacaktır.

Mal paylaşımı konusu diğer bir adıyla miras paylaşımı davası aileler içinde dahi uyuşmazlıklara, kavgalara ve daha bir çok olaya sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple vefat etmeden önce mirasçılara verilecek olan miras paylarının belirlendiği bir vasiyetname bırakılması her şeyi daha da kolaylaştıracaktır.

Hukuki Yardıma mı İhtiyacınız Var?

TELEFONDA DANIŞMANLIK HİZMETİMİZ YOKTUR.
info@leventsamgar.com
·  Pazartesi – Cuma 09:00-18:00
 
Kocatepe Mahallesi Şehit Muhtar Bey Caddesi Tan Apt. No:13 D:12 Beyoğlu/ İSTANBUL

Related Posts

5 Responses
  1. Ali

    Okudum ama anlamadığım;
    Babamız öldü. 400.000 TL değerinde bir ev bıraktı.
    Dört kardeş ve annemiz evi nasıl paylaşırız, her birimize ne düşer?
    Cevap verirseniz sevinirim.
    Saygılarımla

  2. Ela

    Merhaba, benim eşimin benden önceki karısından 2 çocuğu var benimde bir çocuğum var bu evlilikten, eşim bana ev almak istiyor tapusu benim üzerime olacak şekilde, eşim vefat ederse benim üzerime olan evden eşimin diğer çocukları miras hakkına sahip olur mu?

  3. Metehan

    Babamın ben dahil 9 çocuğu var, bunun 4’ü bir anneden 5 bir annedendir.
    Anne ve baba vefat etmiştir. Herhangi bir miras bırakmamışlardır.

    4 üvey kardeşten 1 kız kardeş vefat etti ve vefat edenin 5 sağ çocuğu var.
    kalan 3 üvey kardeşten 1’i (çocuksuz evlenmemiş) oda vefat ediyor.

    Sorum;
    Son vefat eden kişi evlenmemiştir.
    Bu kardeşin bıraktığı miras kimlere pay edilecektir.

    8’e mi bölünecek (ilk vefat edenin öz kardeş çocuklarına 1 pay+2 öz kardeş payı + 5 üvey kardeşe)
    3’e mi bölünecek (ilk vefat edenin öz kardeş çocuklarına 1 pay+2 öz kardeş payı)

    şeklinde miras paylaştırılacaktır yorumunuzu rica ederim.

    1. Suha

      Slm iyi günler babam 1991 de benim üstüme ev almıştı babam yaşıyor annem vefat etti geçen ay ama annemin birinci eşinden olan oğlu o evde benim annemden benimde hakkım var diyecek evin satışına mahkeme başvurmuş

  4. Ahmet

    Merhaba annemden bina kaldı 4kardesiz1kardesimiz annemden oncey ölmüştü su an onun 3cocuvu var onlardan birinin borcu dolayısı ile hisselerine haciz var nasıl satar veya bolusebiliriz

Leave a Reply

Büro ADRESİMİZDE görüşme talebiniz için;

Aşağıdaki iletişim araçlarını kullanabilirsiniz.

İletişim Sayfamıza Gitmek İçin Tıklayın

*Telefonda soru CEVAPLAMIYORUZ.

*Telefonda ve Whatsapp!’tan danışmanlık hizmetimiz YOKTUR.

info@leventsamgar.com Pazartesi – Cuma 09:00-18:00