Hizmet Tespit Davası

Hizmet tespit davası dediğimiz zaman aynı zamanda sosyal güvenlik hususunu da göz ardı etmemek gerekmektedir. Sosyal güvenlik, hizmet tespit davası da dahil olmak üzere bizlere Anayasa tarafından sağlanmış bir haktır ve bireyin bu haktan vazgeçmesi söz konusu değildir. Anayasal hak olan sosyal sigorta hakkı, adını alan bir kanun tarafından da düzenlenmiştir. Bu kanun, “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” olarak tanımlanmaktadır.

İlgili kanun içerisinde düzenlenen bildirim yükümlülüğü ise işveren tarafına yüklenmiş bir yükümlülüktür. İşte hizmet tespit davası da, işverenin bu yükümlülüğünü ihlal ettiği hallerde ortaya çıkmaktadır. Ancak sadece bildirim yükümlülüğünü ihlal dolayısı ile hizmet tespit davası açılmaz. Bazı özel durumlarda da açılabilmektedir. İşçinin haberi olsun ya da olmasın prim borcunun SGK’ya yatırılmaması, emekliler açısından destek primlerinin eksik yatırılması ya da hiç yatırılmaması gibi konularda da bu davayı açmak mümkün olacaktır.

Hizmet Tespit Davası Neden Açılır?

Hizmet tespit davası uygulamada daha çok çalıştırılan ancak sigorta primleri yatırılmayan işçinin, mahkemeye başvurusu ile karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda bu primlerin eksik yatırılması ile de ortaya çıkabilmektedir.

Bazı durumlarda ise işçiler, sigorta yapılmasını bizzat istememekte karşılında da prim değerindeki ücreti istemektedirler. Ya da maaşına haciz konulan işçi, kesitinin olmaması için resmi olarak çalışmak istememektedir. Bu sebeple de sigortası olarak iş hayatına devam edebilmektedir. Ancak bu durumun resmiyete döküldüğü andan itibaren bu geçersizdir.

Gayri resmi olarak taraflar arasında anlaşarak bu süreci devam ettirseler de işçi, sigorta hakkından hiçbir surette vazgeçemez. Aralarında bunun aksi yönünde bir sözleşme de bulunsa bu durum değişmeyecektir. Bunun nedeni ise sosyal sigortanın, Anayasa tarafından kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olarak düzenlenmiş olmasıdır. İşçi eğer rızası dahilinde böyle bir anlaşmaya giderse ve ilerleyen zamanlarda tespit davası açarsa bu dava geçerlidir ve işçinin ödenmeyen prim borçları mahkeme tarafından tespit edilir.

Hizmet Tespit Davasını Kimler Açabilir?

Hizmet tespit davası açmaya ehil kişiler, 5510 Sayılı Kanun madde 4’te düzenleme altına alınmıştır. İlgili kanun maddesine göre, sigortalı sayılan kişiler ve eğer bu kişiler vefat ettiyse mirasçıları bu davayı açabileceklerdir. İşçinin, dava zamanaşımı geçtikten sonra vefat etmesi durumunda ise mirasçıları dava açma hakkına sahip olamayacaklardır. Ancak işçinin dava açma hakkı mevcutken ölmesi durumunda, öldüğü tarihten itibaren 5 yıl içerisinde mirasçıların dava açma hakkı bulunmaktadır. Bu süre hak düşürücü süredir.

Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı

Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı

Hizmet tespit davası belirli bir süre içerisinde açılmadığı takdirde zamanaşımına uğramaktadır. Bu dava için zamanaşımı 5510 Sayılı Kanun uyarınca düzenlenmiştir. İlgili kanun hükmü uyarınca, “sigortalılığın tespiti istenen yılın sonundan başlayarak beş yıllık” bir süre öngörülmüştür. Bu süre hak düşürücü süredir ancak Yargıtay’ın ilgili dairelerinin kararları uyarınca bu süre mutlak değildir. Yargıtay kararları uyarınca hizmet tespit davası ;

  • Eğer müfettiş, olaya ilişkin tahkikat raporları ya da düzenlenen tutanaklar ile mevcut bir çalışmanın varlığını tespit etmişse,
  • Olaya ilişkin yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda işverenden, sigorta primleri icra yolu ile tahsil edilmişse,
  • İşverenin, ücret bordrosunda sigorta primini belirtmesine rağmen bu primi ilgili kuruma yatırmamışsa,
  • İşçi sigortalı çalışırken memurluğa geçmişse,
  • İşe giriş belgesi normal olarak düzenlenmiş ve ilgili kuruma bildirilmiş fakat maaş bordrosu ve prim miktarı SGK’ya bildirilmemişse,
  • İşçinin, işçi hakları kapsamındaki haklarından dolayı elde ettiği tazminatlara ilişkin olarak kesin yargı kararları mevcutsa,

zamanaşımından bahsetmek mümkün değildir.

Hizmet Tespit Davasında Görevli Mahkeme

Hizmet tespit davası açısından, iş hukukundan kaynaklanan davalarda dava şartı olarak karışımıza çıkan arabuluculuk şartına tabi değildir. Arabulucuya başvurmadan bu davayı doğrudan açmak mümkündür. Davada görevli mahkeme ise İş Mahkemeleri, bu mahkemelerin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Elden Maaş Ödenmesi Durumunda Hizmet Tespit Davası

Hizmet tespit davası açısından işçinin karşılaşacağı problemlerden birisi de ücretini elden almış olmasıdır. Bu elden ücret ödeme hususu uygulamada, işverenin ücretin bir kısmını elden, diğer kısmını da banka yolu ile ödeyerek daha az bir ücret üzerinden prim yatırması olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple, işçi de daha az ücret üzerinden prim ödendiği için daha düşük bir emekli aylığına hak kazanacaktır. Böyle bir durumda, işçinin kısmi tespit davası açılması olası değildir. Çünkü burada saik, işçinin verdiği hizmet üzerinden değil de daha az bir kısmından emekli olması ve o oranda maaş almasıdır. İşçinin amacı da bunun ispatıdır. Hal böyle olunca işçinin burada başvuracağı yol, prime esas kazancın tespiti davası olacaktır.

Hizmet Tespit Davasında Tazminat Alınır mı?

Hizmet tespit davası genel hatlarıyla bir ücretin talep edildiği türden bir dava olmamaktadır. Davanın amacı ise yukarıda da belirtildiği üzere işçiye ait olan ancak verilmeyen sosyal güvenlik hakkının tahsis edilmesidir. İşçinin, davayı açmaktaki amacı, eksik yatırılan ya da hiç yatırılmayan prim borcunun tespit edilerek tamamlanması buna bağlı olarak emekliliğe hak kazanması ya da emeklilik şartlarının iyileştirilmesidir.

Hizmet Tespit Davası Kime Karşı Açılır?

Hizmet tespit davasında davalı, eksik prim yatıran ya da hiç prim yatırmayan işverendir. Ancak yukarıda Yargıtay kararında açıklanan bazı özel durumlar gereği bu davada SGK, ihbar olunan olabilmektedir. Davacı, bunu talep etmese dahi hakimin re’sen dikkate alması gerekmektedir. Bunun sebeplerinden ilki ise tespit davasının, SGK’yı ilgilendiren bir dava olmasıdır. SGK’nın bu davadan etkileneceği diğer hususlar ise şöyledir;

  • İşçinin haklı olması durumunda, sigorta kayıtlarında hükme uygun olarak düzeltme yapılacaktır,
  • İşverene, idari açıdan yaptırım uygulanacaktır,
  • SGK, eksik ödendiği veya hiç ödenmediği tespit edilen primler için talepte bulunacaktır.

Hizmet Tespit Davasında Nelere Dikkat Edilir?

Hizmet tespit davası açısından uygulamadan karşılaşılabilecek en sık olaylardan bir diğeri ise göstermelik olarak yapılan sigortadır. Bunu örnek vererek açıklayacak olursak, İşyeri sahibi kocanın, sigortalı olabilmesi için ev hanımı olan karısı B’yi işyerinde sigortalı çalışan olarak göstermesi olabilir. Örneğin devamında ise eğer bu çift boşanırsa ve fiili olarak çalışmayan B, tespit davası açacak olursa mahkeme, fiili olarak çalışılma durumunu inceleyecektir. Fiilen bir çalışmadan söz edilemeyeceği için de B, sözleşmeye dayalı sigortalılıktan yararlanamayacaktır.

Hizmet Tespit Davası İspat Yükü

Hizmet tespit davası her türden delil ile ispat edilebilmektedir. İş davalarına ilişkin ispat olanağı sağlayan belgeler genellikle işverenin elinde bulunmaktadır. Bu sebeple işçi bu belgelere ulaşma olanağına sahip değildir. Davada ispat unsuru olarak kullanılan en etkili yol tanık dinletilmesidir. Ancak dinletilecek her tanık, ispat aracı olarak kullanılamaz. Çünkü olaya ilişkin ifade verecek olan tanığın, olaya hakim olması yani diğer bir söylemle olayı görmesi gerekmektedir. Sadece duyumla tanıklık mümkün değildir. Ek olarak işçi tarafından, daha birçok delil ile ispatlamak mümkündür.

Emekliler Hizmet Tespit Davası Açabilir Mi?

Hizmet tespit davası açmak için kanunda düzenlenen şartlar arasında faal çalışan olması düzenlenmemiştir. Türk hukukunda, emekli kişilerin sigortalı bir işte çalışmalarının önü kapatılmamıştır. Emekli çalışanlara prim olarak, destek primi öngörülmüştür. İşverenin bu primi ödememesi veya eksik ödemesi durumunda ise emeklilerin tespit davası açması mümkündür.

Hizmet Tespit Davası

Sonuç

Hizmet tespit davasının birçok gayesi bulunmaktadır. Genel itibari ile sigortalı hizmet süresi içerisinde bir kopukluğun ya da işveren tarafından sigortasız çalışan kişinin hakkını korumak için açılan bir davadır. Sigorta sistemimizde uzun yıllardır benimsenen ve aktif olarak uygulama alanı bulan sistem, primli sistemdir. Bu sistem içerisinde de işçilerin, hak kayıpları yaşaması çok muhtemeldir. Kasıtlı olarak ya da işçiden bağımsız, yatırılan prim ile çalışma süreleri arasında bir uyumsuzluk olabilmektedir. Bunun sonucunda ise açılacak bir hizmet tespit davası ile kişilerin ve kurumların o ana kadar ki yaşadığı kayıplar ve maruz kaldıkları hukuksuzluklar çözüme kavuşacaktır.

Hukuki Yardıma mı İhtiyacınız Var?

Hukuk Büromuzda Görüşme Talepleriniz İçin: *0-542-782-9878*

* Telefonda ve Whatsapp!'tan danışmanlık hizmetimiz YOKTUR.
info@leventsamgar.com
·  Pazartesi – Cuma 09:00-18:00
 
Kocatepe Mahallesi Şehit Muhtar Bey Caddesi Tan Apt. No:13 D:12 Beyoğlu/ İSTANBUL

Related Posts

1 Response
  1. Şener

    Merhaba ben yazınızı okudum.15 yıl çalıştığım yerde SGK mizi sahte işyeri üzerinden göstermişler.parcali başka başka isimler üzerine.ara sırada kendi isimleriyle bizde sirket üzerinden sgliyiz sanıyorduk bir sürü arkdasimiz mağdur oldu bende 2018 t emmuzdan beri mahkemem sürüyor .bir arkdasimiz daha evvel verdi o kazandı.okul kantininde çalışmıştık.taniklarim öğretmen ve çalışan arkdaslarim.su an için bilirkişiye atandı dosya Corona ve deprem ve hakim emekli olduğu için çok uzadı mahkemem.2019 da emekli dilekçemi verdim.geri geldi zaten biliyorduk.bilirkisiden sonra süreç nasıl işler acaba sağolsun avukatım telefonlara bile cevap vermiyor.arkdasim kazandı diye aynı avukata verdim ama maalesef geri dönüş bilgi alamıyorum.en son bilirkişi raporu tamamlayamamış dedi watsptan 6 ayı geçti bilirkişide dosyam Bilgilendirirseniz sevinirim.tsk eder iyi çalışmalar dilerim

Leave a Reply

Büro ADRESİMİZDE görüşme talebiniz için;

Aşağıdaki iletişim araçlarını kullanabilirsiniz.

İletişim Sayfamıza Gitmek İçin Tıklayın

*Telefonda soru CEVAPLAMIYORUZ.

*Telefonda ve Whatsapp!’tan danışmanlık hizmetimiz YOKTUR.

info@leventsamgar.com Pazartesi – Cuma 09:00-18:00